Altın, gümüş, pırlantalı ve kadranına Zümrüd-ü Anka kuşu oyulmuş, cam içine alev figürü işlenmiş kol saati.
Hakikati kendi içinde bulma hikâyesinin adıdır Zümrüd-ü Anka. Tüm kuşlar onun bulutlardan yükselen Kaf Dağı’nın zirvesinde, Hayat Ağacı’nın dallarındaki yuvasına doğru zorluklarla dolu bir yolculuğa çıkar, ancak çoğu dünyevi tutkularının özlemiyle geri dönerler. Dibi olmayan aşk, bencillik, inkâr, yılgınlık, kıskançlık, şaşkınlık ve yokluk vadilerinden geçmeyi başaracak olan otuz kuş ise bu çileli yolculuğun sonunda hepsini birden yansıtacak bir ayna ile karşılaşacak, Bir’liğe kavuşacaktır. Aynı tekrar tekrar yanıp küllerinden yeniden doğmayı başaran, sadece bilgeliğe ulaşanların görebileceği Anka Kuşu gibi. Tanrı'yı gerçekten arayan sonunda kendisini bulacaktır. Zaman boşa akıp gitmemelidir Sevan Bıçakçı için. Kısacık ömürde hakikate ulaşmanın, kendini bulmanın önemini hatırlatacak bir kol saati tasarlar.
Çerez Kullanımı
